misafir gibi oturmak ne demek?

Bulunduğu yerden her an ayrılacakmış gibi oturan kimseler için söylenir.
1) bulunduğu yerden her an ayrılacakmış gibi eğreti, üstünkörü oturmak; 2) mec. hiç iş yapmamak.

misafir

Konuk
Gözün saydam tabakasında herhangi bir sebeple oluşan beyaz leke.
Bk. konuk
Seferde olan. (Bak: Müsafir-Mukim)
Guest.
Company.
Visitor.
Caller.
Lodger.
Sojourner.

misafir ağırlama

Honor, honour [Brit.].

gibi

...-e benzer
O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
İmişçesine, benzer biçimde
...-e yakışır biçimde.
Like.
Kind of.
Something like.
Fashion.
Such as.
Wise.

oturmak

Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak.
Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek.
Biriyle beraber yaşamak
Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
Sit down.
Be seated.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

misafir misafir ağırlama misafir ağırlamak misafir etme misafir etmek misafir gibi misafir grubu misafir kabul etmek misafir kalmak misafir meskeni misaferet misab misadventure misadvise mis mis gibi mis gibi kokmak mis kokan mis kokulu gibi gibi aç gibi aptal gibi benzer gibi beyaz gibi büyük gibi cesur gibi ciddi gibi çabuk gibi çirkin gib gib arm gibber gibberellic acid gibberellin