mevsim ne demek?

  1. Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon

    Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi.

    S. F. Abasıyanık
  2. Bazı atmosfer olaylarının en çok belirdikleri zaman.

    Fırtına mevsimi

  3. Herhangi bir ekimin yapıldığı veya bir ürünün yetiştiği dönem

    Kütahya'ya bir kiraz ve Bursa'ya bir şeftali mevsiminde gitmiştim.

    A. Gündüz
  4. Herhangi bir şeyin etkinlik dönemi, sezon.
  5. Yaşam bölümü.
  6. Güneş'in yıllık devinmesinde eşlek ile dönenceler (yaz ve kış dönenceleri) arasında geçirdiği zaman aralıklarının her biri . Bir yılda dörtmevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar, kış.
  7. Dağlamak suretiyle damga vurmak.
  8. Yılın, iklim koşulları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri.
  9. (C: Mevasim) Pazar yeri.
  10. (en)Etesian.
  11. (en)Tide.
  12. (en)Season.
  13. (fr)Saison

mevsim be mevsim

  1. Zaman zaman. Mevsimden mevsime, zamanı geldikçe.

mevsim çatlaması

  1. Bk. geç çatlama

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mevsim be mevsimmevsim çatlamasımevsim hastalıklarımevsim iklimimevsim meyvelerimevsim rüzgarımevsim rüzgarlarımevsim salatasımevsim sebzelerimevsim seremonisimevsikmevsilmevsmevsıkmevmevamevacibmevacib defterimevacib ihracı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın