mefharı kainat ne demek?

  1. (Mefhar-i Mevcudat) Kainatın, kendisi ile iftihar ettiği zat manasına Hz. Muhammed'e (A.S.M.) alem olmuş bir tabirdir.Bu tabirin kavranabilmesi için nurani bir bahsi naklediyoruz: "Bak, harika bir surette hüsn-i suretle hüsn-i sireti cem'eden O Mürşid-i Umumi, O Hatib-i Kudsi; cevahir dolu bir Kitab-ı Mu'ciz-ül Beyan eline alarak, bütün insanlara mele-i a'ladan nazil olan bir hutbe-i ezeliyeyi okuyor ve bütün beni ademi ve cinleri ve mevcudatı dinletiyor. Evet, pek büyük bir emirden haber veriyor. Hilkat-ı alemin acib muammasını açıyor. Kainatın sırr-ı hikmetine dair tılsımı açıyor. Felsefe ve fenn-i hikmetin, nev-i beşere: "Siz kimlersiniz? Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz?" diye irad ettiği, akılları acz ve hayrette bırakan üç suale cevap veriyor...Arkadaş! Şu Zat-ı Nurani (A.S.M.) Mürşid-i İmani Resul-ü Ekrem, bak; nasıl neşrettiği hakikatın nuriyle, Hakkın ziyası ile, nev-i beşerin gecesini gündüze, kışını bahara çevirerek, alemde yaptığı inkılab ile alemin şeklini değiştirerek nurani bir şekle sokmuştur. Evet, O Zatın nurani güzelliği ile kainata bakılmazsa, kainat bir matem-i umumi içinde görünecekti. Bütün mevcudat birbirine karşı ecnebi ve düşman durumunda bulunacaktı. Cemadat, birer cenaze suretini gösterecekti. Hayvan ve insanlar, eytam gibi zeval ve firakın korkusundan vaveylalara düşeceklerdi. Ve kainata, harekatiyle, tenevvüü ile ve tagayyüratiyle, nukuşiyle tesadüfe bağlı bir oyuncak nazarı ile bakılacaktı. Bilhassa insanlar, hayvanlardan daha aşağı, zelil ve hakir olacaklardı. İşte, O Zatın telkin ettiği iman nazarı ile kainata bakılmadığı takdirde, kainat böyle korkunç, zulümatlı bir şekilde görülecekti. Fakat O Mürşid-i Kamil'in gözü ile ve iman gözlüğü ile bakılırsa; her taraf nurlu, ziyadar, canlı, hayatlı, sevimli, sevgili bir vaziyette arz-ı didar edecektir. Evet, kainat iman nuru ile matem-i umumi yeri olmaktan çıkıp mescid-i zikir ve şükür olmuştur. Birbirine düşman telakki edilen mevcudat, birbirine ahbab ve kardeş olmuşlardır. Cenaze ve ölü şeklini gösteren cemadat, ünsiyyetli birer hayattar ve lisan-ı haliyle halıkının ayatını natık birer müsahhar me'muru şekline giriyorlar. Ağlayan müteşekki ve eytam kıyafetinde görünen insan; ibadetinde zakir, Halikına şakir sıfatını takınıyor. Ve kainatın harekat, tenevvüat, tagayyürat ve nukuşu, abesiyyetten kurtuluyor. Rabbani mektublar, Ayat-ı tekviniyyeye sahifeler, Esma-i İlahiyyeye ayineler suretine inkılab ederler.Hülasa: İman nuriyle alem öyle terakki eder ki: "Hikmet-i Samedaniye Kitabı" namını alıyor. Ve insan zelil ve fakir ve aciz hayvanların sırasından çıkar. Za'fının kuvvetiyle, aczinin kudreti ile, ubudiyyetinin şevketi ile, kalbinin şuaı ile, aklının haşmet-i İmaniyyesi ile hilafet ve hakimiyyetin zirvesine yükselmiştir. Hatta, acz, fakr, ihtiyaç ve akıl onun sukutuna esbab iken, suud ve yükselmesine sebeb olurlar. Zulmetli, karanlıklı bir mezar-ı ekber suretinde görünen zaman-ı mazi, enbiya ve evliyanın ziyası ile ziyadar ve nurani görünmeğe başlar. Karanlıklı gece şeklinde olan istikbal, Kur'anın ziyası ile tenevvür eder. Cennetin bostanları şekline girer. Buna binaen, O Zat-ı Nurani olmasa idi; kainat da, insan da, her şey de adem hükmünde kalır; ne kıymeti olur ve ne ehemmiyeti kalırdı.Binaenaleyh bu kadar garib, acib, güzel kainat için böyle tarifat ve teşrifatçı bir Mürşid-i Harika lazımdır! "Eğer bu Zat (A.S.M.) olmasa idi kainat da olmazdı" mealinde $ olan Hadis-i Kudsi şu hakikatı tenvir ediyor." M.N.) (Osmanlıca'da yazılışı: mefhar-ı kâinat)

mefhar

  1. övünme. övünmeye sebeb olan, güvenmeyi gerektiren. mefhar-i kainat: muhammed (s.a.s)
  2. Övünme.
  3. Övünmeyi gerektiren şey.
  4. İftihara, övünmeğe, sevinmeğe sebeb olan. İftihara vesile olan şey.

mefharet

  1. İftihar edilecek, övünülecek şey.
  2. Övünme, övünce, iftihar etme.
  3. İftihar duyma.
  4. İftihar etme.
  5. Birine şeref veren şey.

kainat

  1. Evren, dünya, acun.
  2. Evren
  3. Dünya
  4. Herkes.
  5. Bk. acun
  6. Bk. evren
  7. Var olanların hepsi. yaratıklar. yer gök. - (bkz. evren).
  8. Var edilen şeylerin hepsi. Yaratılanlar. Mevcudat. Alemler. (Osmanlıca'da yazılışı: kâinat)
  9. (en)Total field under survey.
  10. (en)Cosmos, universe, macrocosm, metagalaxy.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mefharmefharetmefhasmefhummefhumcukainatkainat şualarıkainatefruzkainatı naimekainkaikaiakkaibkaibekaid
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın