mecalsiz düşmek ne demek?

  1. Güçsüzleşmek, takatı kalmamak.

    Bir aralık kadının mecalsiz düştüğünü fark ettiler.

    R. H. Karay

mecalsiz

  1. Güçsüz, kuvvetsiz, dermansız, takatsiz
  2. (en)Weak.
  3. (en)Exhausted.

mecalsizlik

  1. Argınlık, dermansızlık, takatsizlik
  2. (en)Weakness.
  3. (en)Exhaustion.
  4. (en)Drained feeling.
  5. (en)Asthenia.

düşmek

  1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
  2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
  3. Yere devrilmek, yere serilmek.
  4. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
  5. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
  6. Yağmak.
  7. Vurmak, değmek, rastlamak
  8. Vakti gelmeden ölü doğmak.
  9. Sâkıt olmak, sukut etmek.
  10. Arkasından gitmek, peşini bırakmamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mecalsizmecalsizlikmecalmecal kalmamakmecalımecali kalmamakmecalismecamecaamecadifmecadilmecaedüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın