Yenecek duruma gelmiş (meyve)
Örnek:
Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar. R. H. Karay
Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil
Örnek:
Benim bütün cefama olgun adam gibi katlanmasını bilmişti. Y. K. Karaosmanoğlu
Büyüme ve gelişmesini tamamlayarak ergin evreye ulaşmış. Matür.
Hlk. Veteriner hekimliği folklorunda sıcak ve yumuşak apse.
Soydan gelen kimse.
Büyüme ve gelişimini tamamlayarak ergin evreye ulaşmış, matür.
Fruity.
Ripe.
Grown.
Mellow.
Seasoned.
Experienced.
Mature, ripe.
Mature.
Mûr
Maturus:Olgun
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)