marsık gibi ne demek?
- Koyu esmer.
koyu
- Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı.
- Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı
- Aşırı (davranış, düşünce vb.)
- Derin, hararetli.
- Dark.
- Deep.
- Thick.
- Dense.
- Intense.
- Saturated.
marsık
- Yapılırken iyice yakılmadığı için, yakıldığında duman ve koku vererek baş ağrısı yapan odun kömürü
- Coon.
marsıvan
- Sınırdaki korma görevlisi.
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.