malumatlı ne demek?
- Bilgili
Namuslu, çalışkan ve oldukça malumatlı bir adamdı.
R. N. Güntekin - Learned.
bilgili
- Bilgi sahibi olan, malumatlı, haberli
- Bilerek
- Knowing.
- Learned.
- Wise.
- Sophisticated.
- Scholarly.
- Deeply read.
- Knowledgeable.
- Well informed.
malumat
- Bilgi
- Bilinen şeyler, bilinenler.
- Bk. bilinti
- Bir iş veya mevzu hakkındaki bilgiler. (Osmanlıca'da yazılışı: ma'lumat)
- Information.
- Knowledge bilgi.
- Knowledge.
- Known facts.
- Intelligence.
- Know.
malumat almak
- Bilgi edinmek.
- Sich informieren.