makebelieve ne demek?
- Yalandan inanma
- Sahte, samimi olmayan, sahtekâr.
- Sahte
yalandan
- Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta.
- Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü.
- Colorable.
- Faked-up.
- False.
- Under false pretences.
- Under false pretenses.
- Pretending.
- Simulating sth.
makebate
- Karaçalı
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak