mahiyet ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Nitelik, vasıf, öz, asıl, esas

    Üstelik tiyatroda her şey şahsi bir mahiyet arz eder.

    A. K. Tecer
  2. Içyüz
  3. Bir şeyin içyüzü, aslı, esası. Bir şeyin neden ibaret olduğu, künhü, esası, hakikatı. (Mahiyet, hakikatten daha umumidir. Hakikat, mevcudatta, mahiyet ise, hem mevcudat hem ma'dumatta müstameldir.) (L.N.)(İnsanın kıymetini tayin eden, mahiyetidir. Mahiyetin değeri ise, himmeti nisbetindedir. Himmet ise, hedef ittihaz ettiği maksadın derece-i ehemmiyetine bakar. İ.İ.)
  4. Bk. öz
  5. (en)True nature.
  6. (en)Character.
  7. (en)Essential character.
  8. (en)Composition.
  9. (en)Property.

öz

  1. Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
  2. "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz.
  3. Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde.
  4. Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
  5. Kendi, zat
  6. Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
  7. Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
  8. Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
  9. İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı.
  10. Dere, çay.

mahiyeti camia

  1. Çok vasıfları içinde toplayan mahiyet. (Bak: Himmet) (Osmanlıca'da yazılışı: mahiyet-i câmia)

mahiyetinde olmak

  1. (en)Partake

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mahiyeti camiamahiyetinde olmakmahiyemahiyanmahiyanemahiyatmahimahi tabanmahicmahicanmahidanmahmah be mahmah jonggmahamahaağacı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın