magnifying power ne demek?
- Büyütme gücü
büyütme
- Büyütmek işi.
- Birisi tarafından yetiştirilmiş kimse.
- Uzakta duran cisimlere dürbün vb. bir araçla bakıldığında cismi gören açının çıplak gözle bakıldığı zamanki açıya oranı.
- İncelenen örneğin büyüklüğü ile mikroskopta elde edilen görüntünün büyüklüğü arasındaki oran. Magnifikasyon.
- Extension.
- Hyperbole.
- Foster child.
- Upsizing.
- Blow up.
- Amplification.
magnifying glass
- Büyüteç, pertavsız
magnifying lens
- Büyüteç
power
- Güç
- Nüfuz, yetki, salahiyet
- Elektrik vermek
- Yetenek
- Kabiliyet
- İktidar, kuvvet, kudret
- Hüküm
- Etki, tesir, hakimiyet
- Çalıştırmak, güç sağlamak