müsaade ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. İzin, icazet, ruhsat.

    Ayrıca Saray Kütüphanesi'ne dilediğim kadar girip çıkma müsaadesi bahşettiler.

    A. Kabaklı
  2. Elverişli, uygun olma durumu.
  3. İzin, elverişli bulunma.
  4. (en)Permission.
  5. (en)Allowance.
  6. (en)Toleration.
  7. (en)Permit.
  8. (en)Leave.
  9. (en)Sanction.
  10. (en)The go-ahead izin.
  11. (en)License.
  12. (en)Certificate.
  13. (en)Go ahead.
  14. (en)Grace.
  15. (en)Letter of grant.
  16. (en)Privilege.

müsaade edilemez

  1. (en)Impermissible.

müsaade etmek

  1. Izin vermek.
  2. Geçiş için yol vermek, yol açmak
  3. Elverişli, uygun olmak
  4. (en)To permit, to allow, to let.
  5. (en)Give one's blessing to.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

müsaade edilemezmüsaade etmekmüsaade vesikasımüsaadekarmüsaadekarlıkmüsaadenizlemüsaadesiz çoğaltılan esermüsaadesiz tercüme müddetimüsaadatmüsaadde edilebilir
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın