münasip ne demek?

  1. Uygun, yerinde

    O şekilde yaşayacak olsam İstanbul daha münasiptir.

    S. F. Abasıyanık

    Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu.

    A. H. Çelebi
  2. Beğenilen, hoşa giden, uygun

    Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi.

    Dadaloğlu
  3. Uygun, yerinde, yaraşır, yakışır.
  4. (en)Suitable.
  5. (en)Agreeable.
  6. (en)Proper.
  7. (en)Apposite.
  8. (en)Congruous.
  9. (en)Decorous.
  10. (en)Meet.
  11. (en)Pertinent.
  12. (en)Tailormade.
  13. (en)Seemly.
  14. (en)Appropriate.
  15. (en)Convenient.
  16. (en)Advisable.
  17. (en)Opportune.
  18. (en)Becoming.
  19. (en)Convenable.
  20. (en)Correct.
  21. (en)Eligible.
  22. (en)Expedient.
  23. (en)Feasible.
  24. (en)Fitting.
  25. (en)Good.

münasip bulmak

  1. Uygun olduğunu, yerinde görüldüğünü kabul etmek

münasip düşmek

  1. Uygun gelmek; yakışmak.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

münasip bulmakmünasip düşmekmünasip görmekmünasip numunemünasip olmakmünasip surette hareketmünasip zarar tediyesimünasiplikmünasibmünasafamünasafatenmünasahamünasaramünasatmünamünaammünabezemünacatmünacatı rahman
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın