müjde ne demek?

Kökeni: Arapça

1. Sevindirici haber verileceği zaman söylenen bir söz.
2. Hayırlı, sevinçli bir haber getirene verilen bahşiş.
3. Sevindirici haber, muştu, sava, erim, beşaret.

   Anasından para geldiği müjdesini ilkin ben verdim.

   O. Kemal

4. Sevindirici haber.
5. Beşaret.
6. Muştuluk.
7. Glad news.
8. Harbinger.
9. Evangel.
10. Glad tidings.
11. Gospel.
12. Good news.

müjde koşturmak

1. Bir muştuyu bir kimseye ivedilikle ulaştırmak.

müjdeaver

1. Müjde getiren. (Osmanlıca'da yazılışı: müjde-âver)

Türetilmiş Kelimeler (bis)