lookout mean ne demek?

  1. Gözcü

gözcü

  1. Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse.
  2. Gözetmen.
  3. Göz bilimci.
  4. (en)Watchman.
  5. (en)Observer.
  6. (en)Look-out.
  7. (en)Lookout.
  8. (en)Spotter.
  9. (en)Picket.
  10. (en)Usher.

lookout

  1. Kollama
  2. Manzara, beklenti
  3. Ümit, sorun
  4. Gözetleme yeri
  5. Gözetleme
  6. Gözleme
  7. Bekleme.
  8. Gözcü, gözcülük yapma

look

  1. Dikkatle bakmak, görmek
  2. Göstermek
  3. Bakmak, nazar etmek
  4. Düşünmek, mütalaa etmek
  5. Gözetmek
  6. Yönelmiş olmak
  7. Görünmek, gözükmek, benzemek
  8. Bakış, nazar, bakma
  9. Görünüş, ifade
  10. Yüz ifadesi

mean

  1. For (sözü) (birine) yöneltmek
  2. Mekan, menzil. (Osmanlıca'da yazılışı: meân)
  3. Anlamına gelmek.
  4. Ifade etmek, mana vermek, kastetmek, demek istemek
  5. Niyet etmek, kurmak, düşünmek
  6. Kastetmek.
  7. Demek
  8. Orta, vasat
  9. Vasati, ortalama
  10. Iki şeyin ortası, vasat, orta

Türetilmiş Kelimeler (bis)

lookoutlooklook a sightlook aboutlook afterlook after number onelooloofaloofahmeanmean activitymean annual rangemean annual temperaturemean anomalymean arterial pressuremean averagemean businessmean caloriemean circulatory filling pressuremeabmeabidmeadmeadibmeadin
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın