levelheaded ne demek?
- Aklı başında, dengeli.
- Sağgörülü, mantıklı, dengeli
- Anlayışlı, iyi düşünüşlü.
aklı
- Akıl ile bilinen veya bulunan şey
- Akla mensup
- Beyazı bulunan, beyaz renkli
- Bkz. ussal
- Akla dair ve müteallik. (Osmanlıca'da yazılışı: aklî)
- His or her mind.
levelheadedness
- Soğukkanlı olma niteliği
- Aklıselim olma niteliği
- Itidal sahibi olma niteliği
level
- Düz yüzey haline getirmek
- Muvazeneli, muntazam
- Seviye, kademe
- Düzey
- Nişan almak
- Tesviye aleti
- Yatay hat, yüzey
- İrtifa sathı
- Derece
- Düz, düzlem, yatay, ufki