lead to the altar ne demek?
- Evlenmek, dünya evine girmek
lead
- Başında olmak, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek
- Sürdürmek, sürmek
- Akımtaşır
- Yol göstermek, rehberlik etmek
- Yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, , açmak (kartlarını), götürmek
- Başlatmak
- Rehberlik, kılavuzluk, önde bulunma
- Kalem kurşunu, grafit
- Saçma
- Satırlar arasını açmak için kullanılan ince kurşun cetvel, anterlin
lead a cat and dog life
- Kedi köpek gibi zıt olmak, geçinememek
- Kedi-köpek gibi zıt olmak, geçinememek
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
leadlead a cat and dog lifelead a dogs lifelead a double lifelead a hand to mouth existencelead a happy lifelead a lifelead a life of pleasurelead a miserable existencelead a person up the garden pathlealeachleach toleachableleachertoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijen