kruvaze kalın ceket ne demek?

1. Reefer 1

reefer

1. Camadan düğümü
2. Soğuk hava vagonu
3. Soğuk hava gemisi
4. Kısa kruvaze ceket
5. Kruvaze kalın ceket
6. (denizcilik) camadancı
7. Deniz asteğmeni
8. (argo) esrarlı sigara
9. Çift sıra düğmeli kalın ceket.

kruvaze

1. Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan (ceket, yelek)
2. Double breasted.

kruvaze dojiv

1. (fr. crois d’ogives; ing. diagonal ribs, cross-vaulting; alm. kreuzbogen, kreuzgurten) birbirlerini çaprazlama olarak kesen ve aralarının örülmesiyle meydana gelen tanozun itme kuvvetlerini ayaklara nakleden sivri- kemer biçimindeki damarların teşkil ettiği çatkı.

kalın

1. Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı
2. Enli ve gür
3. Düzlem biçimindeki şeylerde, iki yüz arasındaki uzaklık kendi cinsindekilere göre çok olan.
4. Yoğun, akıcılığı az olan.
5. Etli, dolgun
6. Pes (ses)
7. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık
8. Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü.
9. Cihâz (bk. çeyiz, donatım).
10. Thick.

ceket

1. Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu üst giysisi.
2. Soğutucu ya da ısıtıcı ortamı içinde tutma amacıyla , karıştırıcı, tepkime kabı vb. çevresine yerleştirilmiş ana aygıtın bir parçası.
3. Sports coat.
4. Jacket of a suit.
5. Tunic.
6. Jacket.
7. Coat.
8. Jaquette

Türetilmiş Kelimeler (bis)