korkutmak ne demek?

  1. Korkmasına yol açmak

    Yılan beni o kadar korkutmuştu ki, bakarken kuşun hesabına ondan ben korkuyorum.

    M. Ş. Esendal
  2. Kaygıya düşürmek
  3. Gözdağı vermek.
  4. (en)Frighten.
  5. (en)Scare.
  6. (en)Daunt.
  7. (en)Intimidate.
  8. (en)Threaten.
  9. (en)Horrify.
  10. (en)Administer a shock.
  11. (en)Affright.
  12. (en)Alarm.
  13. (en)Appal.
  14. (en)Appall.
  15. (en)Bulldoze.
  16. (en)Dismay.
  17. (en)Fright.
  18. (en)Funk.
  19. (en)Overawe.
  20. (en)Startle.
  21. (en)Terrorize.
  22. (en)Boggle.
  23. (en)Chill.
  24. (en)To frighten.
  25. (en)To scare.
  26. (en)To cow.
  27. (en)To daunt.
  28. (en)To startle.
  29. (en)To horrify.
  30. (en)To worry.
  31. (en)To threaten.
  32. (en)To intimidate.
  33. (en)To alarm.

korkutma

  1. Korkutmak işi.
  2. Ikrâh.
  3. (en)Frightening, intimidation, threat, terrorization, turn.

korkutmaca

  1. Korkutmak amacıyla yapılan (şey veya davranış).

Türetilmiş Kelimeler (bis)

korkutmakorkutmacakorkutmamakkorkutkorkutalpkorkutan şeykorkutarakkorkutarak dağıtmakkorkukorku dağları beklerkorku dalgasıkorku damarıkorku duymak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın