kepek ne demek?

  1. Un elendikten sonra, elek üstünde kalan kabuk kırıntıları.
  2. Başın derisinde oluşan küçük, beyaz pulcuklar.

    Temizlenmeye hiç vakti olmayan kirli iş adamı gibi acı acı ter, kepek, yağ ve toprak kokuyor.

    Ahmet Haşim
  3. Bazı deri hastalıklarında deriden dökülen parçacıklar.
  4. Tane yemlerin öğütüldükten sonra elenerek ununun ayrılması sonrası geriye kalan selülozca zengin hayvanlara suyla karıştırılarak verildiğinde dışkının kitlesini artırarak atılmasını kolaylaştıran kabuk kısmı.
  5. (en)Dandruff.
  6. (en)Scurf.
  7. (en)Bran.
  8. (en)Whole meal.
  9. (en)Dandriff.
  10. (en)Scall.
  11. (en)Chaff.
  12. (en)Scuff.

kepek lapası

  1. Kepeğin bir kovaya konularak üzerine kaynar su dökülü soğumaya bırakılmasıyla elde edilen, genelde atların boş günlerinde tercih edilen, ıslak lapa durumundaki hayvan yemi.
  2. (en)Mushy bran.

kepekçi

  1. Kepek satan kimse.
  2. (en)Seller of bran.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kepek lapasıkepekçikepekçilikkepekgiderenkepeklenmekepeklenmekkepeklikepekli bisküvikepekli buğday unukepekli sorgum glütenikepkep takmakkep ve cübbe giymişkepadekeşkepan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın