kemiyet ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Nicelik

    Onun koleksiyonculuğu, Onun koleksiyonculuğu, kemiyetteki kahramanlığı ise, boyuna keyfiyette arayıp asla bulamadığı kadını ne yapıp yapıp yakalayabilmek gayretinden.

    Necip Fazıl Kısakürek

    Zengin olmak isteyen fakir, efendi olmak isteyen bende, hür olmak isteyen köle hesapsız bir kemiyet arzeder.

    Samiha Ayverdi

    İnsanlar zindanda birer kemiyet / Urbalarla kemik, mintanlarla et.

    Necip Fazıl Kısakürek
  2. Bir şeyin sayısal durumu

    Zamanımız cemiyetlerinde hem ihtisas, hem kemiyet, hem de keyfiyet görüşüyle kaçınılmaz bir zaruret oluşturmuştur.

    Nurettin Topçu
  3. Miktar, adet
  4. Arapça "miktar" anlamına gelen "kemm" kelimesinden türemiştir.
  5. Bk. nicelik.
  6. (Bak: Kemmiyet)
  7. (en)Quantity.
  8. (en)Quantity nicelik.

nicelik

  1. Bkz. kantitite
  2. Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar.
  3. Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları.
  4. Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik.
  5. Nesneler ve olaylarla ilgili ölçülebilir özellikler, anlamdaş tutar.
  6. (en)Proportion.
  7. (en)Number.
  8. (en)Quantity.
  9. (al)Menge
  10. (fr)Quantité

nicelik

  1. Bkz. kantitite
  2. Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar.
  3. Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları.
  4. Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik.
  5. Nesneler ve olaylarla ilgili ölçülebilir özellikler, anlamdaş tutar.
  6. (en)Proportion.
  7. (en)Number.
  8. (en)Quantity.
  9. (al)Menge
  10. (fr)Quantité

kemiyar

  1. Ayarı bozuk. Hileli. Kalp altun veya gümüş. (Osmanlıca'da yazılışı: kem-iyar)

kemiyy

  1. Bahadır kişi.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kemiyarkemiyykemikemick processkemick sürecikemiğin dev hücreli tümörükemiğin fibröz displazisikemkem amino chlorickem gözkem gözle bakmakkem gözlü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın