kemere asılan kama ne demek?

  1. (en)Hanger.

kemere

  1. Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri.
  2. (en)Beam.
  3. (en)Deckbeam.

kemer

  1. Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
  2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü.
  3. Emniyet kemeri.
  4. Tümsekli.
  5. Kemiklerden oluşmuş kemer biçiminde tavan.
  6. Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı.
  7. İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
  8. Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak.
  9. Bir kıvrımın kabarık, tepe yeri. bkz. tekne, kıvrım.
  10. Yay gibi eğik olan yapı.

alan

  1. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü.
  2. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
  3. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
  4. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer.
  5. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran.
  6. Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.
  7. Yüz ölçümü.
  8. Bir çalışma çevresi
  9. Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
  10. Anatomide sınırları belirlenmiş yüzey

kama

  1. Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak
  2. Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası.
  3. Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı.
  4. Topun gerisini kapayan kapak
  5. Oyunda kazanılan her parti.
  6. Oyunda sayı.
  7. Namlusu çift ağızlı ve ucu sivri, üzerinde oluklar bulunabilen, balçak ihtiva eden veya kabzası elde tutma kolaylığı sağlayacak biçimde girintiye sahip bıçak.
  8. İki tarafı keskin, ucu sivri ve enli bıçak.
  9. (en)God of love and erotic desire; opposite of Mara.
  10. (en)The Hindoo Cupid.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kemerekemerkemer açıklığıkemer alnıkemer altı yolukemer ayağıkemekeme yılanıkemedkemenankemençekemkem amino chlorickem gözkem gözle bakmakkem gözlüasılanmaasılanmakasılacak adamasılakasılaklıkasılamakasılasıl anlamasıl azmaz, bal kokmazasıl belirtiasıl borçluasıasıcıasıcı bağasıcı kasasıcıl
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın