kasavetli ne demek?

  1. Üzüntülü, sıkıntılı, tasalı, kaygılı

    ... oğullarından biri, sanki bir ölüm haberi getirir gibi kasavetli bir yüzle yanına sokuldu.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. (en)Gloomy, depressed, desolate.

kasavetlenme

  1. Kasavetlenmek işi

kasavetlenmek

  1. Kasavet sahibi olmak.
  2. (en)To worry, be anxious, feel anxious.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kasavetlenmekasavetlenmekkasavetkasavet çekmekkasavet etmekkasavelekasavele palangasıkasavakasavankasavan atmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın