karlı ne demek?

  1. Kârı olan, kazançlı

    Bir kaza hekimi için şöhretten daha kârlı bir gelir kaynağı akla gelmez.

    R. N. Güntekin

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır.

    N. Hikmet
  2. Kar yağan.

    Kışın çok karlı, tipili günlerinden başka günlerini günahı kadar sevmezdi.

    O. C. Kaygılı
  3. Üstünde kar bulunan.

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim

    Halk türküsü
  4. (en)Snowy.
  5. (en)Covered with snow.
  6. (en)Snowcapped.
  7. (en)Lucrative.
  8. (en)Profitable.
  9. (en)Remunerative.
  10. (en)Snow-covered.
  11. (en)Snow-clad.
  12. (en)Snow-capped.
  13. (en)Covered with snow
  14. (en)Snowcapped

karı

  1. Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce
  2. Kadın
  3. Yaşlı, ihtiyar.
  4. (en)Dutch.
  5. (en)Wife.
  6. (en)Spouse.
  7. (en)Woman.
  8. (en)Dame.
  9. (en)Jane.
  10. (en)Bedfellow.

karlı alışveriş

  1. (en)Good buy.

karlı bir biçimde

  1. (en)Lucratively.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

karlı alışverişkarlı bir biçimdekarlı görüntükarlı işkarlı pay belgiti değerikarlı resimkarlıkkarlılıkkarlılık nisbetikarlılık oranıkarl adolf von basedowKarl Fischer belirtecikarl fischer reagentkarl friedrich gausskarl liebknecht
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın