karşılıklı taviz ilkesi ne demek?

  1. Bk. tam karşılıklı ödün ilkesi

tam karşılıklı ödün ilkesi

  1. Dünya ticaretini serbestleştirme çabaları çerçevesinde gümrük tarifelerinin karşılıklı görüşmelerle indirilmesinde uygulanan ve dışsatımcı ülkenin mallarına karşı ülkenin uyguladığı tarifeleri indirmesi için, karşı ülkeden dışalımını yaptığı mallara uyguladığı tarifeleri indirmesine dayanan ve Gümrük ve Tarifeler Genel Anlaşmasıyla uygulanmaya başlanan ve daha sonra Dünya Ticaret Örgütüyle de izlenilen ilke. krş. eksik karşılıklı ödün ilkesi, karşılıklı ödünsüzlük ilkesi
  2. (en)Reciprocity, reciprocity principle, full reciprocity principle, rule of reciprocity.

karşılıklı

  1. İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil.
  2. Birbirine karşı bulunan
  3. Birbirlerine karşılık olarak
  4. Birbiriyle ilgili olarak.
  5. Eşitlik gibi her iki yönde geçerli olan (bağlantı). (Ör. a b ye eşitse b de a ya eşittir.)
  6. Koşullu önermelerde koşulun sonuç, sonucun koşul olmasıyle kurulan (önerme). (Ör. Bir üçgen eşkenarsa üç açısı birbirine eşittir; bir üçgenin üç açısı birbirine eşitse o üçgen eşkenardır.)
  7. Kaplamları aynı olan (kavramlar). (Ör. eşkenarlı üçgen-eşaçılı üçgen.) bk. eşgeçerli, eşdeğerli
  8. (en)Reciprocating.
  9. (en)Opposing.
  10. (en)Opposed.

karşılıklı akreditif

  1. Transit ticarette, aracı vasıtasıyla yapılan satışlarda kullanılan aracı firmanın hem dışalımcı hem de dışsatımcı olduğu durumda, bu firmanın satış yapacağı ülkede lehine açılmış bulunan akreditifi güvence göstererek, kendisinin dışalım yapacağı ülke firma lehine bir açabildiği akreditif türü.
  2. (en)Back to back letter of credit.

taviz

  1. Bedel verme
  2. Ödün, ödünleme. Karşı taraf yararına vazgeçme.
  3. Korkutmak. (Osmanlıca'da yazılışı: tav'iz)
  4. Nazar veya kötü şeylerden muhafaza için takılan dualı kağıt, nüsha. Muska. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'viz)
  5. (en)Compensation.
  6. (en)Compromise.
  7. (en)Quid pro quo.
  8. (en)Concession.

ilke

  1. Temel düşünce, temel inanç, unsur, prensip
  2. Temel bilgi.
  3. Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde.
  4. Davranış kuralı.
  5. Öge, unsur
  6. Kendisinden türetilen ilk madde.
  7. Öncül
  8. Bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan ana kural.
  9. Başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve temel kaynak.
  10. Her türlü tartışmanın dışında sayılan kural.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

karşılıklıkarşılıklı akreditifkarşılıklı aktarmakarşılıklı alacaklarkarşılıklı alıp vermekarşılıklı alıp vermekkarşılıklı anlaşarakkarşılıklı anlaşma ilekarşılıklı anlayışkarşılıklı asalaklıkkarşılıklarkarşılıkkarşılık beklemeden yapılankarşılık beklemekkarşılık beklememekarşılık borçlancısıtaviztaviz cereyanıtaviz listesitaviz vertaviz vermektaviz vermeztavizattavizcitavizciliktavizentavitavictavidtaviktavikli bomba
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın