kapı ne demek?

  1. Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı.

    Çıtalarla yapılma telli bir kapı koymuşlardı ortasına.

    Cahit Uçuk
  2. Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat

    Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı.

    S. F. Abasıyanık
  3. Devlet dairesi.
  4. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân

    Onların başvuracağı her kapıya gitmiş.

    S. F. Abasıyanık
  5. Tavla oyununda iki pul üst üste getirilerek karşı oyuncunun o haneyi kullanmasına engel olunan yer.
  6. Gidere yol açan gereksinim.
  7. Osmanlı Devleti'nde resmi görev yeri
  8. Ev gezmesi için gidilen yer.
  9. (en)Door.
  10. (en)Portal.
  11. (en)Entrance.
  12. (en)Gateway.
  13. (en)Entry.
  14. (en)Hatchway.
  15. (en)Opening.
  16. (en)Port.
  17. (en)Possibility.
  18. (en)Place of work.
  19. (en)Course.
  20. (en)Outlet.
  21. (en)Valve.
  22. (en)Vessel.
  23. (en)Gate.

kapı açmak

  1. Pazarlığa çok yüksek bir fiyatla başlamak.
  2. Ortaya çıkarmak, başlatmak
  3. Tavlayla oynanan hapis oyununda rakibin bir pulunu iki pul ile hapsetme durumundan mecburi olarak çıkmak
  4. Bir şeyin sözünü etmek veya bir işe başlamak

kapı adresi

  1. Bk. bağlantı noktası adresi

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kapı açmakkapı adresikapı ağasıkapı ağzıkapı almakkapı anahtarıkapı aralamakkapı aralığıkapı aramakkapı arkası bile gurbetkapkap birleştirmekap burnukap dokumacı kuşukap dolusu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın