kanaat ne demek?

  1. Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum.
  2. Kanma, inanma.
  3. Kanış, kanı, inanç, düşünce

    Biz kanaatlerimizi açık söyleriz.

    E. İ. Benice
  4. Kanı.
  5. Aç gözlü olmayıp hırs göstermemek. Kısmetinden fazlasına göz dikmemek. Helal ile yetinip haramı istememek. Az şeyi de olsa kısmetine razı olmak.(Semere-i sa'yine ve kısmetine rıza kanaattir, meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dunhimmetliktir. M.) (Bak: Himmet)
  6. (en)Opinion.
  7. (en)Reading.
  8. (en)Conviction.
  9. (en)Feeling.
  10. (en)Idea.
  11. (en)Contentment.
  12. (en)Satisfaction.
  13. (en)Belief.
  14. (en)Conclusion.
  15. (en)Surmise.

kanaat derecesi

  1. İnceleme sonuçlarının olasılık bakımından sınıflandırması.

kanaat etmek

  1. Yetinmek
  2. (en)To be satisfied.
  3. (en)To be contented with.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kanaat derecesikanaat etmekkanaat getirmekkanaat iklimikanaat liderikanaat notukanaat notu devresikanaatbahşkanaatkarkanaatkaranekanakana aitkana bulamakkana değiştirkana etki eden ilaç
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın