kalıplı ne demek?

  1. Kalıplanmış olan.
  2. Düzgün, biçimli

    Hüseyin Efendi, ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi.

    Y. Z. Ortaç
  3. İri yapılı, heybetli.

kalıplı kıyafetli

  1. Gösterişli, bakımlı
  2. (en)Imposing out.
  3. (en)Well-dressed.

kalıplı mukavva kukla

  1. Tutkal, kağıt ve karton hamurundan yapılan kukla,
  2. (en)Molded paper.
  3. (fr)Carton monté

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kalıplı kıyafetlikalıplı mukavva kuklakalıplı yanıtkalıplıkkalıpla basılmış eserkalıpla vurup kesmekkalıplamakalıplama tozukalıplamakkalıpkalıp alma solüsyonukalıp aynasıkalıp bölgesikalıp çekeceğikalıkalıbkalıba basmakkalıba dökmekalıba dökmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın