kaftan giydirmek veya giymek ne demek?

1. Robe

robe

1. Cüppe, kisve, uzun elbise, biniş
2. Resmi elbise, kaftan
3. Kürk atkı
4. Kaftan giydirmek veya giymek
5. Giydirmek, örtmek, sarmak, giymek (cüppe vb.)

kaftan

1. Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
2. Genellikle gönül almak ve ödüllendirmek için giydirilen üstlük, hilat.
3. Eskiden kullanılan bir çeşit üstlük giysi.
4. Ekseriya mükafat ve taltif olarak giydirilen süslü üstlük elbise. Hil'at, esvab.
5. Kaftan.
6. Robe.
7. Woman's dress style that imitates the caftan cloaks worn by men in the Near East.
8. Cloak with full sleeves and sash reaching down to the ankles; worn by men in the Levant.
9. See Caftan.
10. Caftan.

kaftan ağası

1. Sürre eminine bağlı olup padişahın bağışladığı kaftanları Mekke şerifine giydirmekle yükümlü görevlinin sanı.
2. Sadrazamın yanında karşılama işleriyle uğraşan görevli.

giydirmek

1. Ağır sözler söylemek, hakaret etmek.
2. Giyme işini yaptırmak
3. Attire.
4. Clothe.
5. Dress.
6. To dress to clothe sb.
7. To abuse.
8. To reproach.
9. Gear.
10. Rig out.

veya

1. Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, ya da, yahut
2. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olursa kullanılan bir söz.

Türetilmiş Kelimeler (bis)