kaçamak ne demek?

  1. Hoş görülmeyen bir şeyi ara sıra yapma.
  2. Bir şeyi belli etmeden, gizlice yapmaya çalışma

    Bununla beraber çok üzüntü içinde olduğunu da kaçamakla bana bakan gözlerinden anlıyordum.

    A. Gündüz
  3. Bir şeyden kaçınma yolu.
  4. Kaçacak yer, özellikle çobanların sürüyü barındırmak, saklamak için yaptıkları yer.
  5. Başkalarına bir şeyi belli etmeden, gizlice yapılan.
  6. Mısır unundan yapılan yağlı bir yemek.
  7. (en)Casual.
  8. (en)Evasive.
  9. (en)Furtive.
  10. (en)Running.
  11. (en)Salvo.
  12. (en)Stealthy.
  13. (en)Surreptitious.
  14. (en)Casually.
  15. (en)Subterfuge.
  16. (en)Evasion.
  17. (en)Escapade.
  18. (en)Hanky-panky.
  19. (en)Loophole.
  20. (en)Shift.
  21. (en)Extra-marital affair.
  22. (en)Extra-marital escapade.
  23. (en)Pretext.
  24. (en)Excuse.
  25. (en)Refuge.
  26. (en)Shelter.
  27. (en)Escape.
  28. (en)Opportunity.
  29. (en)Equivocation.

kaçamak bakış

  1. (en)Peep, a surreptitious glance, running glance.

kaçamak bakmak

  1. (en)Peep.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kaçamak bakışkaçamak bakmakkaçamak cevapkaçamak cevap vermekaçamak cevap vermekkaçamak cevaplar vermekkaçamak cevaplarla atlatmakkaçamak konuşmakaçamak sözkaçamak yanıtkaçakaça kaçkaçaburugkaçaburukkaçacak delik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın