kısık ne demek?

  1. Kısılmış olan.
  2. Boğuk, güçlükle çıkan (ses)

    Sonra kısık fakat ateşli, tutkun bir kadın sesi korkuyla, hiddetle haykırdı.

    H. E. Adıvar

    Arkasından çıtırtılar, kısık sesler geliyordu.

    Yusuf Atılgan
  3. Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı).
  4. Kanyon.
  5. Kıvrımlı yapılarda, bir kıvrımı keserek, iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki gedik koyaklara verilen ad.
  6. (en)Hoarse.
  7. (en)Choked.
  8. (en)Dimmer.
  9. (en)Pinched.
  10. (en)Flat.
  11. (en)Guttural.
  12. (en)Husky.
  13. (en)Raucous.
  14. (en)Veiled.
  15. (en)Subdued.
  16. (en)Chocked.
  17. (en)Turned down.
  18. (en)Narrowed.
  19. (en)Slitted.
  20. (en)Screwed up.
  21. (en)Narrow pass.
  22. (en)Thick.
  23. (en)Gap.
  24. (fr)Cluse

kısık ateşte pişirmek

  1. (en)Stew.

kısık boğuk ses eskimo kızak köpeği

  1. (en)Husky.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kısık ateşte pişirmekkısık boğuk ses eskimo kızak köpeğikısık gözlükısık olarakkısık olmayankısık seslekısık seslikısıkçakısıklıkkısıcılı memekıskıs kıskıs kıs kıs kıs gülmekkıs bookkeepingkıs kıs
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın