körfeze kapamak ne demek?

1. Embay.

körfez

1. Karanın içine sokulmuş deniz parçası
2. Kuytu, işlek olmayan.
3. Denizlerin türlü biçimlerde karalar içine sokulmuş kolu.
4. Karanın içine sokulmuş deniz parçası.
5. Gulf.
6. Inlet.
7. Cove.
8. Bight.
9. Firth.
10. Indentation.

körfez akıntısı

1. Florida boğazından çıkıp Kuzey Atlas anadenizini güneybatı - kuzeydoğu yönünde aşan, genel coğrafyada özgün bir örnek olarak ele alınan sıcak su akıntısı.
2. Gulf Stream.
3. Gulf Stream

kapamak

1. Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek
2. Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak.
3. Bir şeyin görünmesine engel olmak.
4. Geçişi engellemek.
5. Tıkamak, içini doldurmak.
6. Su, elektrik gelişini kesmek.
7. Çalışamaz, görev ve iş yapamaz duruma getirmek.
8. Üzerinde durmamak, bir şey üzerinde konuşmayı bırakmak.
9. Wipe out.
10. Wind up.

Türetilmiş Kelimeler (bis)