judo kuşak derecesi ne demek?

  1. (en)Dan.

judo

  1. Jiujitsudan gelişmiş, silahsız olarak tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan Japon kökenli dövüş sporu.
  2. (en)Gentle way ' A Japanese art of self-defense and a sport with Olympic recognition Judo is a method of turning an opponent's strength and overcoming by skill rather than sheer strength.
  3. (en)Gentle way' A Japanese art of self-defense and a sport with Olympic recognition Judo is a method of turning an opponent's strength and overcoming by skill rather than sheer strength.
  4. (en)Competitive martial art and popular world-wide sport created by Dr Jigaro Kano about 100 years ago.
  5. (en)Japanese system of wrestling, developed in the 19th century.
  6. (en)Judo developed from the principles of jujitsu, a weaponless system of self-defense which was developed by Buddhist monks over a period of 2,000 years Jigoro Kano, a Japanese jujitsu expert, created judo in 1882 By dropping some of the more dangerous moves, he created a sport which depends for success upon the skill of using an opponent's own weight and strength against him.
  7. (en)Judo.
  8. (en)Sport adapted from jujitsu and similar to wrestling; developed in Japan.
  9. (en)Gentle Way.
  10. (en)Japanese martial art founded in the 19th century A derivative of jiu-jitsu, both share some of the same history and techniques, though Judo has been refined as more of a sport Judo emphasizes throws and takedowns.

judocu

  1. Judo yapan kimse.
  2. (en)Judoka.

kuşak

  1. Bele sarılan uzun ve enli kumaş
  2. Sağlamlığını artırmak için, bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ.
  3. Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge.
  4. Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı.
  5. Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu.
  6. Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm.
  7. Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler.
  8. Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi.
  9. Bir izgenin iki sıklık değeri arasında kalan ışınım bölgesi.
  10. (Lat. generatio < generare = doğurmak) : 1- (Genellikle) Aşağı yukarı aynı yıllarda doğmuş olup aynı çağın koşullarını, dolayısıyle birbirine benzer sıkıntıları, yazgıları yaşamış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu. 2- (Tarih felsefesinde ve kültür tarihinde) Yeni bir anlayışta yeni bir yaşama duygusunda, yeni biçimlerde birleşen, eskiden belirgin çizgilerle ayrılan kişilerin topluluğu.

derece

  1. Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
  2. Denli, kadar
  3. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.
  4. Sıcaklıkölçer.
  5. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim.
  6. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi.
  7. Başarı gösterme.
  8. Sıcaklık ölçeği birimi, suyun donma noktasını 0, kaynama noktasına 100 sayarak düzenlenen bölmelerin her biri.
  9. Açı birimi; bir çemberin çevresi 360 eşit parçaya bölünürse bir parçayı özekten gören açı.
  10. Bir denklemdeki terimlerin en yüksek üstlüsünün üst sayısı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

judojudocujudoistjudokajudjudahjudaicjudaic icaljudaicakuşakkuşak bağlamakuşak belirticikuşak çatışmasıkuşak eksenikuşak geçirimikuşak genişliğikuşak ile sarmakkuşak izgesikuşak kıyısıkuşa benzeyenkuşa süt nasip olsa anasından olurdukuşadkuşağa almakuşkuş ağıkuş akarıkuş avcısıkuş avı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın