iyi kötü ne demek?
- Ne çok uygun ne de çok aykırı, şöyle böyle
İyi kötü paramın ereceği bir şey almalı.
H. Taner - A) somehow, in someway or other b) more or less.
iyi kalite
- High quality.
iyi kalitede meyve
- Fine fruit
kötü
- İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena, iyi karşıtı.
- Zararlı, tehlikeli.
- Korku, endişe veren
- Hoşa gitmeyen.
- Kaba ve kırıcı
- Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan.
- İyi, gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse).
- İstenilmeyen, gereksiz davranışları olan veya bu davranışlara eğilimli olan (kimse).
- İyinin karşıtı olan. 1- Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın konusu olan her şey; istencin yasaya uygun bir biçimde karşı gelmeye ve elinden geldiğince değiştirmeye hakkı olduğu her şey. 2- Ahlâk değerlerine ve törel istence karşı olan her şey. Bu anlamda: a. Düzen bozucu ve yıkıcı olarak beliren şeyler, b. Olumsuzluk ve yadsıma ilkesi olarak beliren şeyler.
- Corrupt.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
iyi kaliteiyi kalitede meyveiyi kalpliiyi kalpli ama kaba insaniyi kalplilikiyiiyi adamiyi ağırlamakiyi ailedeniyi aileden geleniyi akortluiyi akşamlariyi akşamlar demekiyi anlamakiyi anlaşmakiyiyabiyab ü zehabiyadiyadetkötükötü adamkötü adam rolükötü adamın bile hakkını vermekkötü ahlakkötü alışkanlığı olankötü amaçla kullanmakkötü amaçla kütüğe yazımkötü araba kullanmakkötü atılımkötekkötek atmakkötek balığıkötek yemekköteklemek