iyi giyimli yankesici ne demek?
- Swell mob.
swell
- Şişmek, kabarmak
- Büyümek, yükselmek, artmak, çoğalmak
- Dolmak, yükselmek, rüzgarla şişmek, taşmak
- Boşalmak (göztaşı vb.)
- Göğsü kabarmak, iftihar etmek
- Gurur duymak, koltukları kabarmak, gururlandırmak, koltuklarını kabartmak
iyi
- İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
- Bol, yararlı, kazançlı.
- Çok.
- Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren.
- Esen, sağlıklı.
- Yerinde, uygun.
- Yeterli, yetecek miktarda olan
- Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not.
- (Geniş anlamında) a. İşe yarar, ereğine, özüne uygun, doğru yapılmış; doğasına uygun. b. İstenmeğe değer olan. c. Değere yönelmiş, değere ilişkin, değerle belirlenmiş, değerli.
- Ahlâkın ve ahlâk felsefesinin temel kavramı: Ahlaksal değer; ahlaksal olanın olumlu ana niteliğini gösteren özel kavram; ahlâkça değerli olan (karşıt kavramı: kötü). Ahlâk felsefesinde şu anlamlarda kullanılır: a. (Skolastikte) Tanrı'nın istemiş olduğu dünyadaki varlık düzeni ile uyum. b. (Kant'ta) İstencin, içerik bakımından değil de, yalnızca ahlâk yasasınca belirlenmiş olan biçimsel niteliği.
iyi adam
- Good man, good guy, topper, trump.
giyimli
- Giyinmiş, giyinik
- Dressed, wearing clothes.
yankesici
- Bir kimsenin cebinden, çantasından ustalıkla, yavaşça bir şeyler çalan kimse
- Hissettirmeden insanların cebinden eşyasını çalan kişi. Sirklerde bu gösteri içindir; doğal olarak eşyalar sahiplerine verilir.
- Bagsnatcher.
- Cutpurse.
- Lifter.
- Dipper.
- Light-fingered gentry.
- Knuck.
- Light- fingered.
- Snatcher.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
iyiiyi adamiyi ağırlamakiyi ailedeniyi aileden geleniyi akortluiyi akşamlariyi akşamlar demekiyi anlamakiyi anlaşmakiyiyabiyab ü zehabiyadiyadetgiyimligiyimli kuşamlıgiyimli maymungiyimgiyim bitigiyim endüstrisigiyim eşyası elbisegiyim güvesigiyilebilirgiyilişgiyilmegiyilmekgiyilmemişgiygiyagiyabi hükümgiyardiyagiyardiyakıran