iris in ne demek?

  1. Işık düzengeciyle açılma

ışık

  1. Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
  2. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç.
  3. Elektrik.
  4. Resim sanatında ışıklı, parlak yer.
  5. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
  6. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
  7. Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.
  8. Yönetmenin, sahnenin ya da salonun aydınlatılması için verdiği buyruk.
  9. Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. Başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (Bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. Dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur).
  10. Aydınlık, ziya.

iris coloboma

  1. Iris kolobomu

iris diaphragm

  1. Iris diyaframi

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

iris colobomairis diaphragmiris diyaframıiris diyaframiiris fade inirisiriiri alyuvar kansızlığıiri ateş maşasıiri ayaklıgilleriri ayıbalığıiris fade outiris forcepsiris fotometresiiris ışıkölçeriinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın