inside ne demek?

  1. İç taraf, karın

    the inside of the box: kutunun içi.

  2. İçeride, içeriye
  3. İçerisine, içerisinde, içinde.

    The mouse is hiding inside that piano: Fare o piyanonun içinde saklanıyor.

  4. İç taraf, dahil
  5. İç yüz
  6. İç, içteki, dahili

  1. Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı
  2. Oyuk şeylerin boşluğu.
  3. Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta.
  4. Toplu bir durumda bulunan kimse
  5. Nesnelerin arasında bulunan kimse veya nesne.
  6. Ten ile dış giysiler arası
  7. Kabuğu olan veya dışı kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde kabuğun sardığı bölüm.
  8. Pirinç, soğan ve baharatla hazırlanan, dolmalarda kullanılan karışım.
  9. Kapalı yerlerde geçen görünçlükleriiçine alan çekim
  10. İşlikte, kapalı yerlerde çevrilmiş çekim. Dış'ın karşıtı.

inside address

  1. Mektup içindeki adres

inside air

  1. Mahal havası

Türetilmiş Kelimeler (bis)

inside addressinside airinside band brakeinside coverinside crankinside cylinderinside diameterinside dopeinside forwardinside informationinsidadinsidadı emainsidadı halimeinsidalinsidans
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın