in parallel ne demek?
- Paralel olarak
paralel
- Yerküresi üzerinde çizildiği varsayılan, Ekvator'a paralel çemberlerden her biri.
- Yan yana ve birbirini kesmeden, birbirine kavuşmadan uzanıp giden (şeyler), koşut, muvazi
- Koşut.
- Bk. koşut
- Koşut
- Aynı yönde fakat eşit mesafeler ile birbirinden ayrılmış, birbirini kesmeyen.
- Aynı yönde aynı zamanda gelişen.
- Yun. Müvazi.
- Collateral.
- Equidistant.
in parallel with
- -e paralel olarak
in pari delicto
- İki tarafın da eşit şekilde kusurlu olduğu durum
- İki tarafında adaletsiz ve ihmalkar kusurlar işlemesi durumu
- Eşit kusurlu
parallel
- Paralel yapmak, paralel olmak, karşılaştırmak, kıyaslamak
- Paralel, muvazi, koşut
- Aynı, benzer
- Aynı amaç veya sonuca yönelen birbirine paralel doğru veya düzeyler
- Benzerlik
- Nazire
- Coğr
- Paralel olarak koymak
- Kıyaslamak, mukayese etmek
- Benzer olmak, müşabih olmak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
in parallel within pari delictoin partin particularin partsinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreeparallelparallel accessparallel adderparallel architectureparallel arrangementparallel barsparallel capacitorparallel circuitparallel circuitsparallel classificationparallparallacticparallactic motionparallaxparalagmaparalaksparalaks açısıparalaks bakımındanparalaktik