in full dress ne demek?

  1. Abiye

abiye

  1. Bayanların özel gecelerde giydiği şık giysi, tuvalet.
  2. Güzel, zarif kadın.
  3. Örtü ile yüzünü örten, utangaç kız veya kadın.
  4. (en)In full dress.

in full agreement

  1. Tamamen katılarak, sonuna kadar katılarak, tek fikirle

in full career

  1. Tüm hızıyla, son süratte

full

  1. Yıkayıp büzmek
  2. Yıkayıp çektirmek
  3. Dibek içinde kül ve sabunla dövüp yıkamak
  4. Bir şeyin dolusu, bir şeyin olgunluk mertebesi
  5. Dolu
  6. Meşgul
  7. Boş olmayan, tutulmuş
  8. Tok
  9. Tam, tüm
  10. Azami derecede

dress

  1. Giydirmek
  2. Düzenlemek, tanzim etmek, süslemek
  3. Bir hizaya getirmek, sıraya sokmak
  4. Tedavi etmek (yara)
  5. Taramak, şekil vermek (saç)
  6. Sepilemek (deri)
  7. Temizlemek (kuş, balık)
  8. Işlemek, ekip biçmek (toprak)
  9. Giyinmek
  10. Hizaya girmek, sıralanmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

in full agreementin full careerin full cryin full featherin full forceinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreefullfull accessfull access passwordfull access rightsfull actionfull adderfull agefull agonistfull air conditioningfull alignedfulful olmafuladfulaj izifulaj izi incelemesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın