in full dress ne demek?
- Abiye
abiye
- Bayanların özel gecelerde giydiği şık giysi, tuvalet.
- Güzel, zarif kadın.
- Örtü ile yüzünü örten, utangaç kız veya kadın.
- In full dress.
in full agreement
- Tamamen katılarak, sonuna kadar katılarak, tek fikirle
in full career
- Tüm hızıyla, son süratte
full
- Yıkayıp büzmek
- Yıkayıp çektirmek
- Dibek içinde kül ve sabunla dövüp yıkamak
- Bir şeyin dolusu, bir şeyin olgunluk mertebesi
- Dolu
- Meşgul
- Boş olmayan, tutulmuş
- Tok
- Tam, tüm
- Azami derecede
dress
- Giydirmek
- Düzenlemek, tanzim etmek, süslemek
- Bir hizaya getirmek, sıraya sokmak
- Tedavi etmek (yara)
- Taramak, şekil vermek (saç)
- Sepilemek (deri)
- Temizlemek (kuş, balık)
- Işlemek, ekip biçmek (toprak)
- Giyinmek
- Hizaya girmek, sıralanmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
in full agreementin full careerin full cryin full featherin full forceinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreefullfull accessfull access passwordfull access rightsfull actionfull adderfull agefull agonistfull air conditioningfull alignedfulful olmafuladfulaj izifulaj izi incelemesi