in bad order ne demek?

  1. Kötü durumda, bozuk

kötü

  1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena, iyi karşıtı.
  2. Zararlı, tehlikeli.
  3. Korku, endişe veren
  4. Hoşa gitmeyen.
  5. Kaba ve kırıcı
  6. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan.
  7. İyi, gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse).
  8. İstenilmeyen, gereksiz davranışları olan veya bu davranışlara eğilimli olan (kimse).
  9. İyinin karşıtı olan. 1- Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın konusu olan her şey; istencin yasaya uygun bir biçimde karşı gelmeye ve elinden geldiğince değiştirmeye hakkı olduğu her şey. 2- Ahlâk değerlerine ve törel istence karşı olan her şey. Bu anlamda: a. Düzen bozucu ve yıkıcı olarak beliren şeyler, b. Olumsuzluk ve yadsıma ilkesi olarak beliren şeyler.
  10. (en)Corrupt.

in bad condition

  1. Kötü bir durumda, zayıf bir durumda, zayıf bir halde

in bad faith

  1. Kötü niyetle, samimiyetsizlikle

bad

  1. Rüzgâr
  2. "Olsun, ola, olaydı" manasına gelir ve kelimelerin sonuna getirilir. Mesela: Aferin bad $ : Aferin olsun. Çok yaşa. Afiyet bad $ : Afiyet olsun. (Osmanlıca'da yazılışı: bâd)
  3. Kesmek. Yarmak.
  4. Zaman zarfıdır ve te'hir ifade eder. (Osmanlıca'da yazılışı: ba'd)
  5. Kötü; zarar, yıkım, perişanlık, şanssızlık
  6. (worse,worst) kötü, nahoş
  7. Değersiz
  8. Kifayetsiz
  9. Yanlış, kusurlu
  10. Geçersiz

order

  1. Düzen.
  2. (en)Order.
  3. Emir vermek, emretmek, buyurmak
  4. Ismarlamak, sipariş etmek
  5. Düzenlemek, sıraya koymak, tertip etmek
  6. Düzen, nizam, sıra: dizi
  7. Usul, yol, kural
  8. Emir, yönerme, buyrultu
  9. Ismarlama, sipariş
  10. Havale

Türetilmiş Kelimeler (bis)

in bad conditionin bad faithin bad formin bad healthin bad shapeinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreebadbad actionbad addressbad airbad axebad backup pathbad bargainbad behaviorbad behaviourbad bloodbaba hususba sisquamous carcinomaba tapubaa
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın