imtisas ne demek?
- Hazım olunmuş olan maddelerin, damarlar tarafından emilmesi.
- Emerek çekilmek, emmek, emilmek.
- Emme, emerek çekme, soğurma.
- Bk. soğurma
- Emilim.
soğurma
- Soğurmak işi.
- Bir ortamın ışık enerjisini belli nicelikte emmesi olayı.
- Katı veya sıvı bir maddenin bir gazı, ışığı içine alması, emmesi, absorbe.
- Emme, içine alma.
- Ses dalgası bir yüzeye çarptığında, erkenin bir bölümünün bu yüzeyce tutulması.
- Işığın bazı özdeklerden geçerken, ışığı oluşturan bazı renklerin bu özdekçe tutulması
- Süngerimsi bir özdeğin kimi özdecikleri tutması olayı.
- Emilim.
- Absorption.
- Light absorption,.
imtisal
- Bir örneğe göre davranma, uyma, benzemeye çalışma.
- Alınan buyruğa bütünüyle uyma.
- Nümune kabul etme.
imtisal etmek
- Uymak, benzemeye çalışmak.