ilk ne demek?

  1. Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı

    Gözlerini açınca ilk işi saatine bakmak oldu.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni

    İnsanı insan yapan duyguların ilkidir aşk.

    N. Cumalı
  3. Birinci olarak, en başta.
  4. (en)Kind of person; 'I don't like people of his ilk'.
  5. (en)First.
  6. (en)Primary.
  7. (en)The very first.
  8. (en)Original.
  9. (en)Beginning.
  10. (en)Early.
  11. (en)Elementary.
  12. (en)Initial.
  13. (en)Initiative.
  14. (en)Initiatory.
  15. (en)Maiden.
  16. (en)Opening.
  17. (en)Preliminary.
  18. (en)Premier.
  19. (en)Primal.
  20. (en)Prime.
  21. (en)Primitive.
  22. (en)Primordial.
  23. (en)Pristine.
  24. (en)Proto-.
  25. (en)Former.
  26. (en)The first.
  27. Sınf, çeşit, tür, tip, cins
  28. Tür, çeşit, tip

ilk adım

  1. Başlangıç.
  2. (en)First step.
  3. (en)Stepping stone.
  4. (en)Beginning.

ilk adımı atmak

  1. (en)Get a toe hold.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ilk adımilk adımı atmakilk ağızilk ağızdailk anilk aşama birimleriilk bağırsak boşluğuilk bağırsak çatısıilk bahsedilenilk bakıştailil halkıil ilköğretim kuruluil jandarmasıil özel idareleri
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın