ikincil kendini benzetme ne demek?

1. Kişinin kendini başka birinin parçası ya da uzantısıymış gibi görerek onun başarıları karşısında kıvanç, başarısızlıklarında tasalanmakla yetinmesi.

ikincil

1. Sırada önem bakımından ikinci derecede olan, tali, sekunder.
2. Belirli amaçlara göre yapılan düzenlemede ikinci derecede olan.
3. Subsidiary.
4. Collateral.
5. Minor.
6. Peripheral.
7. Secondary.
8. Subordinate.
9. By product.
10. Derivative.

ikincil ağızlılar

1. Çok hücrelilerden (Metazoa), sölomlular (Coelomata) alt bölümünden, gelişmeleri sırasında embriyoda meydana gelen ilk ağız (blastopor) ergin hayvanın anüsünü oluşturan, ağız ventralde ön uca yakın bir yerden ikincil olarak meydana gelen, ya da ilk ağız tüm olarak kapanıp ergin hayvanda hem ağız, hem de anüs yeniden oluşan bir filum. Derisi dikenliler (Echinodermata) ve kordalılar (Chordata) olmak üzere iki büyük alt filumu vardır.
2. Çok hücrelilerden (Metazoa), sölomlular (Coelomata) alt bölümünden, gelişmeleri sırasında embriyoda meydana gelen ilk ağız (blastopor) ergin hayvanın anüsünü oluşturan, ağız ventralinde ön uca yakın bir yerden ikincil olarak meydana gelen veya ilk ağız tüm olarak kapanıp ergin hayvanda hem ağız hem de anüs yeniden oluşan bir grup.
3. Deuterostoma.
4. Deutérostomie
5. Deuterostomia

kendini

1. Oneself.
2. Himself.
3. Herself.
4. Itself.
5. Pass off.
6. Thyself.
7. Yourself.

benzetme

1. Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzeti, teşbih
2. Benzetmek işi.
3. Teşbih.
4. Simile.
5. Comparison.
6. Image.
7. Mimesis.
8. Similitude.
9. Imitation.
10. Figure of speech.

Türetilmiş Kelimeler (bis)