Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik
Örnek:
Kan, idrar, bilmem ne tahlilleri filan bile bize esaslı bir şey söylemez. R. N. Güntekin
İdrar
Örnek:
Bodrum, şimdi keskin bir eski çamaşır, sidik kokusu içinde idi. S. F. Abasıyanık
Memeli hayvanlarda böbreklerden süzülüp dışarı atılan, üre gibi azotlu artık maddeler kapsayan boşaltım sıvısı. Kuş ve sürüngenlerde katı ya da yarı katı bir hâlde olur. İdrar.
Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık
Örnek:
Onun için hiçbir zorum, sıkıntım yokmuş gibi, ara sıra denize taşlarımı atmakta devam ederek hızlı hızlı yürüdüm. R. N. Güntekin
Yüküm, mecburiyet
Örnek:
Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu biliyordu. N. Cumalı
Baskı
Örnek:
Hocaların zoru ile çıkarılmış olan bu kanun yürümedi. M. Ş. Esendal
Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı
Örnek:
Sabır güzel, faydalı; fakat zor şeydir. B. Felek
Güçlükle, zorla
Örnek:
El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kütlesini zor zapt ediyorlardı. H. Taner
Dış çevre, dış yer, hariç, içeri karşıtı
Örnek:
Dışarıda yağmur yağıyor. S. F. Abasıyanık
Kişinin konutundan ayrı olan yer
Örnek:
Dışarıda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmışlardı. A. İlhan
Yurt dışı
Örnek:
Dışarıyla iyi geçiniyorduk, Yunanlılarla az kalsın birleşecek kadar sıkı fıkı idik. B. Felek
Dışa, dış çevreye
Örnek:
Artık komutanlardan başka hiç kimse dışarı çıkmazdı. A. İlhan
Clear.
The outside.
Outside of.
Forth.
Outside.
Exterior.
Abroad.
Outdoors.
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)