iğnelemek ne demek?

  1. İğne ile tutturmak

    Hanım ipek peçesini açmış, çarşafının üzerine iğnelemiş.

    H. R. Gürpınar
  2. Üstü kapalı olarak onur kırıcı, üzüntü verici söz söylemek

    Onunla tatlı sert münakaşaya kalkıştın, âdeta iğneler gibiydin.

    O. Aysu
  3. T. İğne ile delmek.
  4. (en)Prick.
  5. (en)Taunt.
  6. (en)To pin.
  7. (en)To prick.
  8. (en)To hurt sb's feelings being sarcastic.
  9. (en)To cut.
  10. (en)To pin sth to.
  11. (en)To speak sarcastically of sb.

iğne

  1. Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç.
  2. İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç.
  3. Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri başlı, renkli bir türü.
  4. Genellikle kadınların süs olarak elbiselerinin göğüs, yaka vb. yerlerine taktıkları süs eşyası.
  5. Bazı araçların ucu sivri parçaları.
  6. Şırınga.
  7. Zerk yolu ile vücuda verilen ilaç.
  8. Vücuda bu yolla ilaç verme işi
  9. Bk. ateşleme iğnesi.
  10. (Lât, spicula: küçük mızrak) Omurgasız hayvanlarda rastlanan silis ya da kalkerden yapılmışiğne biçiminde yapılar;iğne biçiminde olan herhangi bir küçük çıkıntı. Spikül.

iğneleme

  1. İğnelemek işi.
  2. (en)Crack.
  3. (en)Pinprick.

iğneleme testi

  1. Prik testi.
  2. (en)Prick test.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

iğnelemeiğneleme testiiğnelememekiğnelenmeiğnelenmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın