hizmetkar ne demek?
- Ücretle iş gören genellikle erkek işçi, uşak.
- Ücretle iş gören genellikle erkek işçi, uşak
O zamanlarda hizmetkârlar lüzumunda efendilerine hizmet etmek için âdeta yanlarında bulunurlardı.
A. Ş. Hisar - Hizmet yapan kimse. Hizmetçi. (Osmanlıca'da yazılışı: hizmetkâr)
- Manservant.
hizmetkarlık
- Hizmetkârın işi, uşaklık.
- Hizmetkârın işi, uşaklık
hizmet
- Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma
- Görev, iş.
- Bakım, özen, ihtimam.
- Gereksinimleri karşılama ve üretildiği anda tüketilme özelliklerine sahip her türlü etkinlik.
- Birinin işini görme. Bir kimsenin hesabına veya menfaatına iş görme, bu suretle yapılan iş, vazife. Memuriyet.
- Service.
- Labor-intensive.
- Labour-intensive.
- Labour intensive.
- Duty.