high flown ne demek?

  1. Süslü, şatafatlı, tumturaklı, kibirli, kendini beğenmiş

high flash point

  1. Yüksek yanma derecesi

high flier

  1. Gözü yükseklerde olan kimse

flown

  1. Uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

high flash pointhigh flierhigh flux reactorhigh flyerhigh flyinghigh farminghigh favorhigh favourhigh feverhigh fidelityhighhigh accuracyhigh algebrahigh alloy steelhigh altitudehigh altitude aircrafthigh altitude bombinghigh altitude diseasehigh altitude enginehigh altitude flighthigglehiggledy piggledyhiggledypiggledyhigglerhigglingflownflown setflowflow awayflow chartflow coefficientflow controlflofloatfloat a banfloat bridgefloat chamber
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın