hidayete ermek ne demek?

  1. Müslüman olmak, ıslam dinini kabul etmek.
  2. 1) Müslüman olmak, İslam dinini kabul etmek: “Önce onu sünnet ettirmiş, hidayete erdiği için adını da Hadi koymuş ve konağına almış.” -Y. Z. Ortaç. 2) gerçeği görüp kabullenmek, aklı başına gelmek: “Bizim gibi nice avareler burada hidayete ermişlerdir.” -R. N. Güntekin.

hidayeteda

  1. Hidayete sebeb olan. Hidayet verici. (Osmanlıca'da yazılışı: hidayet-edâ)

hidayet

  1. Dalaletten ve batıl yoldan uzaklaşmak.
  2. Müslüman olmak.
  3. Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu.
  4. Hak yoluna, doğru yola girme.
  5. Hak yolunu, doğru yolu gösterme.
  6. Hak yolu, doğru yol.
  7. Hakkı hak, batılı da batıl olarak görüp doğru yola girmek.
  8. (en)The right way.

ermek

  1. Erişmek, kavuşmak
  2. Yetişip dokunmak.
  3. Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak.
  4. Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek.
  5. (en)To reach.
  6. (en)Arrive at.
  7. (en)Attain.
  8. (en)To attain.
  9. (en)To ripen.
  10. (en)To mature.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hidayetedahidayethidayettinhidayetullahhidayehidayeddinhidahidabhidablehidachidaceermekermeermedermedaermelermermaermaganermahermam
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın