hiç karışmamak ne demek?

  1. (en)Let well alone.

let

  1. Bk. lineer enerji transferi
  2. Dayak, kötek.
  3. Atmak.
  4. (en)Rented room or apartment (British); obstacle, hindrance; play which is invalid and must be repeated (in tennis and other net games).
  5. Bırak olsun!, bırak yapsın!
  6. Bırakmak, izin vermek, meydan vermek, ses çıkarmamak, kiraya vermek, vermek, ihale etmek, kiraya verilmek, dirmek, dürmek
  7. Sonek -cik, küçültme ifade eder: kinglet kralcık.
  8. (let, letting) izin vermek, müsaade etmek
  9. By, through, in ile geçmesine, gitmesine veya gelmesine müsaade etmek
  10. Kontrata bağlamak

hiç

  1. Olumsuz yargılı cümlelerde fiilin anlamını pekiştiren bir söz.
  2. Soru cümlelerinde belirsiz bir zamanı anlatan bir söz.
  3. Bir soruya açık bir cevap verilmek istenmediğinde cevap cümlesinin başına getirilen bir söz.
  4. Boş, değersiz, önemsiz olan şey veya kimse.
  5. F.Değersiz, kıymetsiz. Yok olan, yok denecek kadar az olan.
  6. (en)Nothing.
  7. (en)Not a whit.
  8. (en)At all.
  9. (en)Not a dreg.
  10. (en)Not an iota.

hiç anlamamak

  1. (en)Not to know beans.

karışmamak

  1. (en)Not to interfere

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hiçhiç anlamamakhiç bilmemekhiç bilmiyorumhiç birhiç bir şeyhiç bir yerdehiç bir yerde yoğun olmayan kümehiç birihiç dekarışmamakkarışmamakarışmama siyasetikarışmakarışma entropisikarışma gerektiren denetimkarışma yığasıkarışmadan uzaktan seyretmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın