hayalet ne demek?

  1. Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan cin, peri, hortlak vb. görüntüler.
  2. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, görüntü

    Gözümün önünde durmaksızın geçen bir hayalet var.

    Y. Z. Ortaç
  3. Belli belirsiz görülen şey, gölge.
  4. Bk. gölge
  5. Göze görünen hayal, karaltı.
  6. (en)Phantom.
  7. (en)Ghost.
  8. (en)Apparition.
  9. (en)Shadow.
  10. (en)Phantasm.
  11. (en)Shade.
  12. (en)Specter.
  13. (en)Spectre.
  14. (en)Spirit.
  15. (en)Spook.
  16. (en)Sprite.
  17. (en)Wraith.
  18. (en)Shades.

gölge

  1. Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
  2. Güneş ışınlarından korunacak yer
  3. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet
  4. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk.
  5. Röfle.
  6. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan.
  7. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse.
  8. Koruma, kayırma himaye.
  9. Bir gökcisminin güneş ışığını engellemesinden ileri gelen ışıksız uzay parçası.
  10. Almaç görüntülüğünde resmin temel konusunun hem bulunması gereken yerde hem de onun biraz yanında daha soluk olarak çift görünmesi durumu.

hayalet ağrı

  1. (en)Phantom pain.

hayalet çizgi

  1. (en)Ghost line

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hayalet ağrıhayalet çizgihayalet gibihayalet gibi görünmekhayalet hücrehayalet kabilindenhayalet kasabahayalet öyküsühayaletlerhayaletlihayale dalmahayale dalmakhayale kapılmakhayale kapılmamakhayalen
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın