hayalci ne demek?
- Bir şeyi gerçekleşmiş gibi kabul edip zihninde tasarlayan kimse.
- Karagöz oynatan kimse, hayalî.
- Hayale kapılan, hayal kuran, hayalperest
Bizim kız biraz hayalci, biraz romantik, biraz çokça duygun olsaydı, belki başka şeyler de öğrenecekti.
M. Ş. Esendal - Fanciful.
- Imaginative.
- Wool gathering.
- Woolgathering.
- Day-dreamer.
- Visionary.
- Stargazer.
- Daydreamer.
- Dreamy.
- Romantic.
- Dreamer.
- Unrealistic.
hayalcilik
- Hayal ile uğraşma
- Dreaminess.
hayal
- Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya
- Belli belirsiz görülen şey, gölge.
- Görüntü.
- İmge.
- Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun
- Bk. görüntü, resim
- Bk. düşlem
- Bk. gölge
- Gölge.
- 1. insanın kafasında canlandırdığı şey. 2. bir olay veya eşyanın zihinde kalan izi. 3. gerçekte olmadığı halde görüldüğü sanılan şey, görüntü.